Yapay Zeka Düşünebilir Mi?

Burak Altın
3 min readOct 22, 2024

Yapay zeka dünyasında, anlama ve zekayı taklit etme arasındaki çizgi, makineler giderek daha sofistike hale geldikçe bulanıklaşıyor. Makinelerin insanlar gibi “düşünebileceği” fikrine getirilen en önemli eleştirilerden biri, 1980 yılında filozof John Searle tarafından ortaya atılan Çin Odası argümanıdır. Bu düşünce deneyi, bir bilgisayarın işlediği bilgileri gerçekten anlayıp anlamadığını sorguluyor ve akıllıca davranmak ile gerçek bilinç ya da anlayışa sahip olmak arasındaki farkı ortaya koyuyor.

Bugün, yapay zeka bu tür tartışmaların merkezinde yer alıyor; özellikle büyük dil modellerinin (Large Language Models — LLMs) yükselişiyle birlikte. Bu sistemler insan gibi metinler üretebiliyor, ancak son dönemde yapılan eleştiriler, bu sistemlerin yalnızca stokastik papağanlar olduğunu — yani işledikleri dili gerçekten anlamadan ürettiklerini — öne sürüyor.

Çin Odası Düşünce Deneyi

Searle’nin Çin Odası deneyi, bir makinenin ne kadar ikna edici davranırsa davransın, gerçekten “anlayıp” anlamadığını keşfetmeye çalışır. Bu senaryoda, Çince bilmeyen bir kişinin, kapının altından kendisine iletilen Çince karakterlere verilen talimatları izleyerek yanıt verdiğini hayal edin. Bu kişi talimatları harfiyen izleyerek Çince konuşabiliyormuş gibi görünür, ancak gerçekte dili anlamaz — sadece kuralları izleyerek uygun yanıtları üretir.

--

--

No responses yet